Bir minecraft hikayesi...
Minecraft bir oyun değildir bir gezegendir bizim dünyamızdır biz orda yaşıyoruz
hepiniz hikayemi çok merak ettiniz ve anlatıyorum sizin 1-2 yıldır bilgisayarda
oynadığınız minecraft oyuncusu ben benim de bir adım var tabiki ama bana kısaca
sam diyebilirsiniz.Yıllar önce ark denen arkadaşımız bizden uzaktı hep evindeydi
gizli birşeyler çeviriyordu kimse ne yaptığını bilmiyordu
Ne olduysa ark ın evde yaptığı şeyler sonucu çıktı
ark bize düşmandı artık ve tek kişide değildi bir canavar ordusu vardı
biz ark a karşı direndik çok direndik insanlık yok olma derecesindeydi
insanlar artık "o"na ark demiyorlardı O (him) diyorlardı.
Ne kadar uğraştıysakta kan döktüysekde him i yenemedik
şimdiyse insanlık dağılmış durumda dünyada tek ben varım sanki
kimin nerede olduğunu bilmiyorum ama tek bir hedefim var
him i yok etmek.Nerde yaşadığını ne yaptığını ne hedefi olduğunu bilmiyorum
Ama dikkatli olun belki bir gün him sizide ziyaret edebilir.
BÖLÜM 1 - İnsanlıktan sorna ilk gün
Benim bir evim bir eşyam yok niye diye sorarsanız savaştayken ne olduğunu bilmiyorum
uyandığımda ağaçların arasında uyandım tek ben vardım ve şimdi gece olmadan bir barınak
yapmam lazım bunun içinde odun toplayayım.
Kıt kut kıt kut kıt kut
Ahh! çok yoruldum bu sizin sandığınız kadar kolay değil oturduğunuz yerden yapılmıyor
10 tane odunum var taşımakta zorluk çekiyorum bunları bi yere bırakayım.
biraz daha keseyim
kıt kut kıt kut kıt kut
Biraz daha kestim evet artık ev yapabilirim ama bunları ilk başta tahtaya çevireyim.
Ve küçük evim bir dağın yamacında güneşin battığını burdan görebiliyorum.
Devam edecek...
ARA BÖLÜM - Sam eşyalarını hazırlıyor
Şimdilik bana yetecek kadar tahtam vardı bir alet masası yapmalıyım kendime
:marangoz:
Ve alet kutumda hazır.Şimdi bir kazma yapayım.
:bosluk: :bosluk:
:bosluk: :bosluk:
Kazmam da hazır taş elde edip fırın yapmam lazım ve bilirsiniz ki taştan daha dayanıklı
daha güçlü aletler yapılabiliyor.Evimden çıktım sabah olmuştu biraz ilerledim o da ne?
evet bir artık meşale yapabilirdim ordaki taşlardanda biraz kırıp aldım
hemencecik eve döndüm
2 tane meşale yaptım ve güzel evimi aydınlattım.
Şimdi evime birde sandık yapmalıydım ki eşyalarım güvende dursun
:bosluk: :sandik:
Belki biraz sıktım sizi ama eh malum bunları yapmadan gelişemem :notch:
Ah birşey unutuyordum bir fırın koymalıyım evime
:bosluk:
Fırınımda hazır
Artık herkezin beklediği gibi maden aramanın sırası gelmiştir.
BÖLÜM 2 - Madene inme zamanı
Bütün malzemelerimi hazırladım.Madene inmeyede hazırdım.
Madeni evimden açmıştım kazdıkça kazıyordum
kazmayı vurdukça vuruyordum
Lanet olsun buda ne bir mağraya düştüm
hemen bir meşale koydum Kahretsin bir :sss: bana doğru geliyor
kaçarsam kaybolurum mağra çok büyük
evet yüzyüze karşılaşmalıydım
:notch: - :sss:
Bir kılıç darbesi ölecek gibi değil eh kahretsin
arkasında 2-3 tane daha var kaçmalıydım koştum koştum
ve sonunda ağzı dar kapanabilecek bir yere geldim hemen toprakla kapattım
içerde birsürü kömür vardı
:tas:
:tas: :tas: :tas: :tas:
Hepsini topladım burda böyle bekleyemezdim eve dönmek için çıkmam gerekiyordu
yoksa burda geberip gidebilirdim cesaretimi topladım ve dışarıya çıktım
kılıcımla hepsi yerdeydi bende yaralıydım hemen yanımda getirdiğim i yedim.
Birazda olsun iyileşmiştim dinçleşmiştim mağrada biraz dolaştım çok büyüktü
bende çok gitmemeye karar verdim 2-3 tane demir gördüm onları topladım eve geri
dönmeye hazırlanıyordum.
Bölüm 3: YANLIZLIK
Madenden çıkmıştım eve doğru yola koyulmuştum ve evdeydim çok yorgundum
henüz bir yatak yapmamıştım kendime kapıyı açtım dışarıya baktım gece
olmasına az kalmıştı hemen ilerde bir koyun vardı kestim yününü aldım
ve elimdeki birkaç tahtayla yatak yaptım kafamı koydum ve derin düşüncelere
daldım ama yanlızlık insana çok acı veriyordu tek başımaydım yapacak birşeyim yoktu
çok üzgündüm ama him i yenersem bütün bunlar sona erebilirdi peki onu nasıl
bulacaktım bunu tek başıma mı yapacaktım?
gece deliksiz bir uykudan sorna kalktım dışarı çıktım etrafı keşfetmeye çalıştım
ağaçlara doğru ilerledim çok güzel bir göl vardı biraz ilerisinde bir mağra
gölün yanında oturup elimi yüzümü yıkadım kana kana su içtim
biraz sorna mağradan sesler gelmeye başladı insan sesine benziyordu
daha doğrusu kaç aydır insan sesi duymuyordum ama bir umutla koştum
boşuna umutlanmıştım hiçbirşey yoktu ama birden ayağıma yumuşak birşey kafasını
okşatıyordu baktım ki bir kurt ama çok tatlıydı yerde kemik bulmuştum yanımdaydı
ona verdim çok sevinmişe benziyordu ben onu çok sevdim hiç değilse
yanlızlığımı biraz örteceğini düşündüm ve onu kaptığım gibi evime götürdüm onla
oyunlar oynuyorduk dağlardan yuvarlanıyorduk çok tatlı birşeydi
yavaş yavaş hava kararmaya başladı ona yuva yapacaktım ama saat geç olmuştu
bugünlük benimle yatabilir diye düşündüm ve birbirimize sıkıca sarılıp uyuduk
galiba yanlızlığım bir nebzde olsa gidecekti.
-MİNECRAFT- Bölüm 4: Güzel günler
Beraber yatıyorduk ben onun başını okşuyordum sürekli sanki birbirimizle konuşarak
anlaşamasakta sevgiyle anlaşıyorduk sabah ilk ışıklarını vurmuştu ona bir isim koyacaktım
ama karar veremedim şimdilik ona tatlı diyordum ama boş durmamalıydım bugün yapacak
çok işim vardı evi genişletecektim yavaş yavaş medeniyet kurmam gerekiyordu
ve tatlı ile beraber çok güzel şeyler yapıyorduk onun yanımda olması yetiyordu
günler daha eğlenceli geçiyordu.
-MİNECRAFT- Bölüm 5: Odun kıtlığı
Odunlarım ve eşyalarım yavaş yavaş bitmeye başlamıştı anlaşılan bugün çıkıp
odun toplamam gerekiyordu hemen kendime demir bir balta yaptım ve tatlı ile
birlikte ormana gittik keserken zamanı fark etmemişim
bir hayli geçmiş evden biraz uzaktık vakitte geceye yaklaşıyordu ormanda birşey
gördüm çok heycanlanmıştım ne olduğunu bilmiyordum yanına yaklaştım bu bir
kadındı evet ilk defa bir insan bulmuştum onu kaybedemezdim orda bırakamazdım
yaralıydı (hemen ağzına bir et parçası verdim canı fullendi ) sırtıma aldım ve eve doğru ilerlemeye başladık eve girdik ama creeper lar ın beni takip ettiğinden şüphe duyuyordum
kızı hemen yatağa yatırdım kendimde bir köşede uyuya kalmışım gece ani bir patlamayla uyandım.
-MİNECRAFT- Bölüm 6: Ani saldırı
Gece ani bir patlamayla uyandım.crepperlar darma dağan etmişti hemen kafamı çıkarıp
patlayan yerden baktım onlarca creeper ve archer vardı bize doğru geliyorlardı
kız hala yaralı yatıyordu baygındı bende yaralıydım ne yapacağımı bilmiyordum hayır olamaz
tatlı ortada yoktu ona birşey mi olmuştu bir baktım ki bizi korumaya çalışıyor düşmanları
ısırıyordu hemen bir ıslıkla onu yanıma çağırdım ben bacağımdan yaralıydım
kızı gene sırtıma aldım kimseyi geride bırakmayacaktım oklar peşpeşe üstümüze
yağıyordular kendim bile zor yürüyordum biraz ilerledim ilerledim bize yetişeceklerdi
ah ayağım ilerlemem lazımdı yere yığılmıştım hayır ilerlemem lazım!!!!
-MİNECRAFT- 7. Bölüm HAYIR!
Hayır kalkmalıyım bu hikaye böyle bitemezdi kalktım ve bir kaç adım daha derken gene yerdeydim bu sefer bayılmıştım adeta boşlukta gibiydim biraz sorna hafifçe gözlerimi açtım güneş ilk ışıklarını vurmuştu üstümde patlamamış ölü bir creeper vardı onu kaldırıp yere attım kalkmaya çalıştım ama kalkamıyordum ayağım gerçekten çok kötü olmuştu ama ben bunu düşünmüyordum TATLIM VE KIZ neredeydiler ? tam yanlızlığımı giderecek birşey buldum derken tekrar kaybetmişmiydim etraf kanla doluydu TATLI yerde ölü yatıyordu bu olamazdı gözlerime inanamamıştım yaşlara boğulmuştum bizi korumak pahasına ölmüştü üzüntülü bir durumdaydım ve YEMİN EDİYORUM Kİ BUNUN İNTİKAMINI HİM DEN ALACAKTIM ! oturdum derin düşüncelere daldım aklıma kızın nerede olduğu geldi ortalığa baktım yoktu hertarafa baktım yoksa o da mı ölmüştü acaba? neden herşey kötüye doğru gidiyordu oysaki
bizim okuduğumuz hikayelerde hep son iyi biterdi ama ben biliyorum ki gene böyle olacak
bu işe bir gün son vereceğim
-MİNECRAFT- 8. Bölüm İyi günlerim bitmişmiydi?
Yoksa, yavaş yavaş iyi günlerim sona mı eriyordu hayır karamsarlığa takılmamalıydım
ayağım hafifte olsa iyileşmişti tatlımı aldım ona belki sonkez bakıyordum okşadım okşadım
evime geldim yıkık döküktü yeni bir ev yapmak zorundaydım tatlımı oraya gömdüm ve ağlayarak birdaha buraya geri dönmemek üzere yola çıktım giderken hem odun topluyor
hemde yaşama elverişli yerlere bakıyordum biraz sorna durdum ve burası olabilir dedim
çok güzel bir deniz vardı yanında çok güzel dağlar odunlarımı tahta yapıp evimi yapmaya başlamıştım ben evi yaparken zamanda geçmiş olmalı güneş batıyordu bende evimi tamamlamıştım zaten evime girdim yere uzandım başımı koydum ve kapının deliklerinden
gelen ay ışığını ve yıldızları seyrediyordum.
-MİNECRAFT- 9. Evim güzel evim ama birşey eksik evim
Sabah olmuştu. yerden kalktım evim gerçekten güzeldi ama TATLI olmadan hiç huzur vermiyordu bana o olmadan sanki herşey anlamsızdı çünkü sevgiyle bağlanmıştık onunla
şimdilik evde kalan kömürlerle idare ediyorum duruma bakılırsa yiyeceğimde git gide azalıyor bugün tarlacılığa başlayacaktım. kendime hemen bir çapa (hoe) yaptım ve ağaçların kenarlarından kaza kaza tohum topluyordum topladım topladım topladım şimdi sıra hayvanların ezmemesi için çit yapmaktaydı 30-40 tane çit yaptım ağaç diktim yanına buğday ektim madenden bulduğum birkaç demiride işleyip kova yaptım su topladım tarlama koydum
bu sırada akşam olmuştu ben hala huzurlu değildim :/
-MİNECRAFT- 10. Dönüşüm kötü olacak demiştim
Kaçıncı gündeydim insanlık yok olduğundan beri ne zaman huzura kavuşacaktım?
kafam çok karışmıştı bugün kendime demirden bir zırh yapacaktım savaş aletleri
hazırlayacaktım kilicimi hazırladım işledim ve bu kılıcın ucunu bütün sevdiklerime
and olsun him e saplayacaktım ama nasıl gideceğimi bilmiyordum küçükken
büyüklerimiz bize hep nether denilen yerden bahsederlerdi orada korkunç
canavarların yaşadığından ve kötülüğün o bouytta başladığını anlatırlardı belkide
gitmem gereken yer ora olabilirdi diye düşündüm oraya nasıl gidileceğini tam
hatırlamıyordum ama küçükken gittiğim bir büyücüden öğrenmiştim portal yapmalıydım
bunun içinde galiba boyutlar arası yolculuğu gerçekleştirmemi sağlayan sihirli taşları obsidyenleri kullanacaktım.
-MİNECRAFT- 11. Obsidyen arayışı
Silahlarım zırhlarım herşey hazırdı ama elbette birşey eksikti oda OBSİDYEN!
madene inmiştim çok karanlık ve derinde ilerledim çok aşşağı inmiştim ve eşsiz
bir manzarayla karşılaştım su ve lav ın buluştuğu bir yer heryer obsidyen
dolu idi o da ne tam o sırada bir creeper önüme çıktı ve patladı o eşsiz
manzaranın olduğu yeri şimdi taşlar doldurmuştu ama böyle küçük bir olayda
pes etmemeliydim daha kimbilir neler yaşayacaktık tekrar bir arayışa koyuldum
bir kaç saat sorna sihirli taş obsidyen i bulmuştum çok mutluydum sonunda
nether a gidebilecektim ama o da ne obsidyenlere vurduğumda elimdeki kazma
kırılıyordu şimdi fark etmiştim ki elmas aramam lazımdı :/
-MİNECRAFT- 12. Sonunda portal
elmas arayışımı anlatarak sizi sıkmak istemiyorum çünkü baya uzun sürdü
elmas bulmam.Elmas bir kazma yaptım ve obsidyenlere doğru geldim hepsini tek tek
aldım evime doğru gittim evimin yanına kocaman bir oda yaptım ve oraya portal ı
kuracaktım ve kurdum çok heycanlıydım nereye gideceğimi bilmiyordum eğer böyle düşünmeye devam edersem korkup giremiyecektim herhalde kendimi birden portala attım attığım gibi
kendimi solgun kırmızı taşların üzerinde buldum hertaraf lav la doluydu çok korkuyordum karşımda kocaman kocaman kaleler vardı benim tahminime göre bura him in kaleleriydi
ve bu boyutu ele geçirmişti
-MİNECRAFT- 13. Ve NETHER
Kalelerden birinin yanına gidiyordum hertaraf kanla doluydu bu boyutta güneş yoktu
ihtiyaçta yoktu aslında çünkü hertaraf lavla doluydu etrafa bakınarak gidiyordum
havada hayalete benzer değişik uçuşan canavarlar vardı beni görmesinler diye
sürünerek gidiyordum kaleye yaklaşmıştım içeride birsürü yaratık vardı ellerinde
altın kılıçlar vardı yerdeki kırmızı taşı kazdım ve kalenin içerisine girdim gizlenerek
ilerliyordum ve o sırada ne göreyim kız oradaydı yanındada him vardı ana kalelerine gelmiş olmalıydım belkide ama o kızın himle alakası neydi içimde beni o kıza çeken hisler duyuyordum
yoksa bu aşk mıydı? ne olduğunu bilmiyorum ama onu kurtarmam gerekirdi ve belkide
him i yenebilirdim kalp atışlarım bütün hayat hikayem tatlı nın ellerimde ölüşü hepsi gözümün
önüne geldi daha fazla acı yaşamak istemiyordum onlarında benden başkasına yaşatmasını
buna dayanamazdım artık kılıcımı çektim ve him in önüne atladım gözleri ışık saçıyordu bana
bakıyordu çok korkmuştum savaşmaya başladık beni tek vuruşta yere atmıştı hayır ölecektim
böyle birşeye hiç kalkışmamalıydım hayır hayır ben bu kadar çabuk yılcak bir kişi değildim bütün insanlığı kurtarabilirdim..
Alıntıdır..